Güngör Karagözlü, Uzman Doktor , Telefon: 03124336903
1972 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi´nden mezun olan Dr. Güngör Karagözlü, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Periodontoloji bölümünde doktorasını tamamladı. Gazi Üniversitesi Sağlık Spor Kültür Dairesi Diş Kliniği Kurucusu olan Karagözlü, özel muayenehanesinde hastalarını ağırlamaktadır.
KAPALI KÖK DEBRİDMANI
Tüm ağız dezenfeksiyonu, tüm ağızı ve dişetlerini içeren antimikrobiyal, kapalı ve mekanofarmakolojik dişeti ceplerinin tedavisidir. Periodontal ceplerin mekanik olarak bu iş için yapılmış özel aletlerle bakterilerden arındırılarak boşaltımını, mikrobiyal rekolonizasyonun azaltılarak dişetlerinin optimal sağlığına kavuşmasını amaçlayan tedavi yöntemidir. Tonsillaların kriptalarında, dilin arka kısmında oluşan rezervuarlarda bulunan periodontopatojen anaerobik bakterilerin ortadan kaldırılması tedavi hedefleri arasındadır. Bu şekilde dişeti cepleri içindeki mevcut enfeksiyon, normal patojen olmayan floranın hızla çoğalıp dengeyi sağlamasıyla düzelebilmektedir. Periodontal tedavide kapalı kök yüzeyi debridmanı ile birlikte antienfeksiyöz tedavi güvenli ve başarılı sonuçlar doğuran ALTIN STANDART bir yaklaşımdır.
TEDAVİ
Diştaşları ve bakteriyel biyofilmin dokulara zarar vermeden uzaklaştırılması sağlanır. Bakteriyel biyofilmin uzaklaştırılmasında maximum 125 mikron kalınlığında 250 RDA (Radyoaktif dentine abrasivity) aşındırma gücü olan profilaksi pastasından,170 RDA, 120 RDA, ve en son olarak maksimun 2 mikron kalınlığında 40 RDA aşındırma gücü olan en ince polisaj pastası kullanılır. Bu yöntemle dişlerin üzerindeki mikro retansiyon çizgileri en aza indirilmiş olur.Kimyasal ajanlarla kök yüzeylerinin biyolojik olarak düzeltilmesi sağlanır. Cepler içerisinde kalmış olan plak, diş taşı, nekrotik sement parçaları uzaklaştırılır. Sadece hasta değil, partneri de dişetleri açısından değerlendirilir, gerekirse tedaviye alınır. Dişeti cepleri ve dil periodik bakteri rezervuarı olmaktan çıkarılır. Reenfeksiyonu önlemek için 4 hafta sonra periodontal bakım randevusu verilir. Önemli olan her durumda tedavi sonrası yeniden oluşacak bir rekolonizasyon (bakteri birikimi) dan korunmak veya oluşmasını zorlaştırmaktır.
İnsanlar pek çok nedenden dolayı dişlerini fırçalar.Kendilerini temiz ve özgüvenli hissetmek, güzel bir gülüşe sahip olmak, kötü ağız kokusunu gidermek, diş eti hastalıklarından korunmak, ağız sağlığını sağlamak, diş çürüklerini önlemek.içinde yaşadığımız Covid 19 pandemisi günlerinde bunlara Corona virüsünün bulaşmasını önlemeyi de rahatlıkla ekleyebiliriz.
Günde 3 kez diş macunu ve diş fırçasıyla 3 dakika usulüne göre diş fırçalama, sonrasında ise antiseptik bir ağız gargarası kullanmak, Corona Virüsünün ağıza yerleşmesi ve oradan alt solunum yollarına yayılması riskini azaltabilir. Bu yüzden her sabah evden çıkmadan, çoğu kez aceleyle ihmal ettiğimiz dişlerimizi fırçalama ve ağız gargarası kullanmak, diğer insanlarla olası temas halinde virüsün bulaşma etkisini en aza indirir.
Maske takmadan önce dişlerimizi uygun bir diş macunu ve fırça ile 3 dakika fırçalayıp, ardından antiseptik bir ağız gargarasını yine 3 dakika kullanırsak, önlemimizi almış oluruz.
Dişlerimizi düzenli olarak temizlemek, dişetlerimizin aralarını dişlerarası fırçalarla bakterilerden arındırmak , dilimizi özel dil kazıyıcılarıyla kazıyarak tüm bakterileri uzaklaştırmak, bütün bunlar bağışıklık sistemimizi, damarlarımızı, kalbimizi genç tutmanın hastalıklardan kendimizi korumanın en kolay yollarından biridir.
Dişeti hastalıkları literatürde kardiyovasküler hastalıklar , diyabet, ,hamilelik , kronik solunum yolu hastalıkları ile ilişkilendirilmiş, bu ana başlıkların yanısıra kanser,kronik böbrek hastalıkları,obezite ve romatoid artrit ile periodontal enfeksiyon arasında bağlantı olduğu gösterilmiştir.
PERİODONTAL ENFEKSİYON – KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
Periodontal hastalıklar, dişetlerinde ve periodontal dokular olarak adlandırdığımız diş çevre dokularındaki düşük yoğunluklu abseli veya absesiz mikropsuz iltihaplardır, bunlara inflamasyon veya yangı da diyebiliriz.Kronik periodontitisten kaynaklanan kronik yangılar bakteriyemi yoluyla damarlarımızın iç duvarlarıolan endotel hüçrelerine yerleşir,zamanla damarları tıkar kan ileri gitmek için türbülanslar yani burgaç yaratır ,bunların açtığı küçük delikcikler de plaklarla tıkanır, damar çapları daralır, kan pıhtılaşır ve kalp krizi ortaya çıkar.
PERİODONTAL ENFEKSİYON – DİYABET
Diyabette gözlenen damar bozuklukları hastaların periodontal enfeksiyonlar, kemik yıkımlarına yatkın olmalarına yol açar. Kronik enfeksiyona cevap olarak insülin direnci gelişir yetersiz glisemik kontrol , ve buna eklenen periodontitisle birlikte glisemik durum kötüleşir.
PERİODONTAL ENFEKSİYON – SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI
Literatürdeki kanıtlar periodontal bakterilerin pulmoner enfeksiyonların başlayıp ilerlemesinde etkili olabileceğini göstermiştir. Etrafımızda -Taş gibi sağlamım- diyen çok az insan görüyoruz .
Dişetlerimizdeki farkında olmadığımız enfeksiyondan oluşan yangısal tetiklenme hücrelerimizi daha hızlı yaşlandırıp paslandırmakta,bizi halsiz,yorgun,enerjisiz bıraklmakta,hücrelerimizin tamir ve kendini yenileme kapasitesini engellemektedir.
Sonuç: Daha erken kronik hastalıklar,obezite,diyabet,artrit,damar sertliği,farenjit,sinüzit atakları, egzema, tekrarlayan aftlar, gaz,ishal,kabızlık nöbetleri.
NE YAPMALIYIZ?
Kişisel olarak apız bakımına önem vermek, oluşan dişeti kanamalarını, iltihaplanmalarını, ağızkokusunu göz ardı etmemek yılda en az dişetlerimizin bakımını yaptırmak, sadece dişeti hastalığından değil başta kalp krizi olmak üzere. birçok hastalıktan korunmamızda büyük önem taşır.
Diş Eti Estetiği, Diş Eti Kanaması, Ağız Bakımı, Ağız Kokusu, Diş Sıkma, Diş Gıcırdatma, Diş Eti İltihabı
Bir yanıt bırakın